Sayfalar

28 Eylül 2009 Pazartesi

Huzur

Dünyaya bakış açım üniversite yıllarımdaki mezar bahçıvanlığı hayalimin değişmesi ile birden değişti. Pek de sağlıklı bir meslek seçimi değil bu biliyorum. ODTÜ Beden Eğitimi bölümünde okuyorsunuz ve bir mezarda bahçıvan olmak istiyorsunuz. Şimdi düşündüğümde beni bahçıvan olmaya yönelten iki neden görüyorum; birincisi "AŞK" ikincisi ise "HUZUR". Bu kelimeleri sade halleriyle özellikle yazıyorum. iki neden ile ilgili iki ayrı kitap açıklama yapıyor. Birincisi Elif Şafak'ın AŞK yorumu ki onu şimdilik buraya koymuyorum, diğeri ise şu aralar okuduğum bir kitaptan. Aynen aktarıyorum:

Kırmızı gökyüzünün altında, toprak bir evin önünde oturmuş, boşluğa bakan yaşlı bir adam görmüştüm.
Onu selamlayıp ne yaptığını sordum.
"Bekliyorum kızım" dedi.
"Neyi bekliyorsun amca?" dedim.
Sanki yıllardan beri baktığı boşluktan gözlerini çevirip bana baktı, soruma şaşırmış gibi,
"Neyi bekliyeceğim" dedi, "günün bitmesini..."

"Huzur" sözcüğü bana hep orda öylece oturup günün bitmesini bekliyen yaşlı adamı hatırlatır.

Günün bitmesini beklerken,
Haftanın, ayın bitmesini beklerken,
Yılların bitmesini beklerlken,
Bir ömür geçiyor huzurlu bir şekilde.
huzur buysa eğer ben huzurlu olmak istemiyorum.

Geri's Game

20 Eylül 2009 Pazar

Bir reklam

"siz de yaptığınız işi dosta düşmana duyurmak istiyorsanız; radyo ....."
Bu aralar kendimi atlatıp kendimle yanlız kaldığımda radyo dinliyorum. Bir radyo kanalında en sevmediğim şey ise reklamlar. TV reklamlarını da sevmem ama beni izlemeye teşvik eden yaratıcılık, farklılık, hayata dair mesajlar ve mizah bakımından radyo TV ile boy ölçüşemiyecek kadar güdük durumda.
Yukarıdaki slogan bir radyo kanalının reklam sloganı. Acaba bu radyo kanalına reklam vermek isteyen firmaların temel amacı yaptıkları iş her neyse dosta düşmana duyurmakmıdır?
Belki de öyledir!

Bir kızılderili öldürdüm...



Eski batıda birkaç yaşlı oturmuş sohbet ediyorlardı ve içlerinden biri, "Bir Kızılderili öldürdüğüm günü hiç unutmayacağım" dedi.
Yaşlı arkadaşlarından biri meraklı bir ifadeyle, "Vurdun mu onu?" diye sordu.
Diğer, "Hayır" diyerek başını iki yana salladı.
Arkadaşı ısrarla, "Yoksa onu bıçaklayarak mı öldürdün?" diye sordu.
"Hayır canım onu ölene kadar koşturdum."
"Yaa, vay canına! Nereye kadar kovaladın onu peki?"
"Ben onu kovalmadım, onun önündeydim kaçtım ondan..."

Maya Angelou



Birşeyi sevmiyorsan değiştir onu.
Eğer onu değiştiremiyorsan davranışını değiştir.
Şikayet etme...

Maya Angelou

13 Eylül 2009 Pazar

Yüce Ruhlu...



Hintçede "Mahatma" yüce ruhlu anlamına geliyor. Mahatma'nın eşlik ettiği isim ise hoşgörülü, sabırlı, kararlı, gösterişten uzak, gelecekten umutlu ve pozitif bir ruhun temsilcisidir.

"Gandhi" pozitif düşünmek ile kader arasındaki safhaları şöyle tanımlıyor.

Pozitif düşünün,
Çünkü düşünceniz sözleriniz olur...
Sözleriniz pozitif olsun,
Çünkü sözleriniz davranışlarınız olur...
Davranışlarınız pozitif olsun,
Çünkü davranışlarınız alışkanlıklarınız olur...
Alışkanlıklarınız pozitif olsun,
Çünkü alışkanlıklarınız değerleriniz olur...
Değerleriniz pozitif olsun,
ÇÜNKÜ DEĞERLERİNİZ KADERİNİZ OLUR...
Mahatma Gandhi

12 Eylül 2009 Cumartesi

"gerçek" _ "gitmek" _ "hayal" _ "cesaret"



Walt Disney böyle bir cümle kurmuş:
PEŞLERİNDEN GİDECEK CESARETİNİZ VARSA, BÜTÜN HAYALLER GERÇEK OLUR...

Kötümser İnsanlar Nasıl Bakarlar, nasıl düşünürler?

Şu kısa hayat "iyimser" bir insan olarak da yaşanabilir "kötümser" bir insan olarak da.
İyimser olmanın neler değiştirebileceğini, yani "düşünce" ile "kader" arasındaki ilginç bağlantıyı zaman tuzağına yakalanmadan anlayabilsek çok şey değişecek, çoooooookkkk.
  • Olayların en kötü tarafından bakarlar
  • "Yapabilirim" demek yerine "yapamam" derler
  • Değişebileceklerine dair inançları yoktur
  • Geleceğe dair ümidini yitirmişlerdir
  • Bütün olumlu yaklaşımlara karşıt görüş sunarlar
  • Bütün konuşmaları şikayet yada kötüleme haline gelir
  • Kendileri yada başkaları için söyliyebilecek iyi tek bir söz bile bulamazlar
  • Hayattaki haksızlıklardan yakınırlar
  • Yeni hiçbirşey denemezler yada risk almazlar. Çünkü başarısız olmaktan korkarlar
  • Hem bugün hem de geçmişte insanların kendisine olan davranışları konusunda öfkelenirler
  • Yeni, yaratıcı yada potansiyeli olan fikirleri, imkansız olduğunu düşündükleri için reddederler
  • Ufuklarını daraltırlar, dolayısıyla gelişmelerine engel olurlar
  • Olumlu düşünen insanlarla mücadele ederler
  • Başarısız bir işi düzeltmeye çalışan insanların çabalarına güler, alay ederler
  • Düşünce şeklini değiştirmemek için direnirler; çünkü hiçbirşeyin kendilerine yardım etmeyceğine ve değişemeyeceklerine inanırlar
  • ....
  • ...
  • ..
  • .
  • Bunları da siz doldurabilirsiniz...