Sayfalar

1 Nisan 2009 Çarşamba

95 yılın ardından...

Yıl 2073
95 yaşında bir ihtiyarım.
Dünyada neler olmuş bilmiyorum, her nasılsa dünya savaşlarından kurtulmuşum, dünya nüfusunu bir anda yarıya indiren salgın hastalıklardan, mahvettiğimiz doğanın alacağı intikamlardan da bir şekilde sıyrılmış hayatta kalmışım işte.
Kaderimde varsa o kadar yaşamak ve ben de bu kaderi yaşamaya istekliysem bir kitap kaleme almak isterdiğimin hayalini kurdum bir an.
Nasıl bir kitap olurdu bu diye düşündüm sonra.
Hayat hikayesi yazmak gerçek yaşanmışlığın kötü bir kopyasıdır çoğu zaman yazana göre. Okuytana göre hiçbirşey de olabilir.
Ben en azından "bir"şey olmasını umud ederek başlıyıcam kitabı yazmaya.
Hayat bir hikayedir zaten. Hikayenin hikayesini yazmaksa tam bir hikayeseverin işi.
Nelerden bahsedeyim?
95 yaşına gelmiş bir ihtiyarın anlatacağı çok şey olmalı.
İlk önce Gençlik Spor maceramdan başlarım herhalde. Fakat bi de GSGM nin ne olduğunu anlatmam lazım okuyucuya, işin o kısmı zor işte.
Sonraki maceralarımdan, yaşadığım ilginç olaylardan da bahsedebilirim.
Dünyanın bütün zevklerini tatmış, gezilmesi gereken her yeri gezmiş, yenilmesi gereken her güzel yemeği yemiş de olabilirim. Bunları biraz kelime olyunları biraz da iyi bir dille yazmış olsam kimin umurunda olurdu acaba. Ben bile umursamazdım herhalde.
O halde benden sonrakilere ilham verecek birşeylerden bahsetmeliyim.
Değiştirdiğim şeylerden mesela.
Neyi değiştirmiş, neyi daha iyi yapmış, neyi yaşanabilir hale getirmişim ben?...
Değitirebilmiş miyim?
Neyi?
Ben...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder