Sayfalar

2 Ağustos 2009 Pazar

Arkadaşlık...

Otuzundan sonra herşey bir başka anlam kazanıyor hayatta. Hem iyi hem iyinin tersi yönüde. Kötü diyemiyeceğim bu duruma, buda hayatın bir hali sanki.
Arkadaşlık deyince "ilkokulun silgi kokan tebeşir lekeli yılları"na kadar inmeyeceğim. Benim sağlam arkadaşlık duygularını hissettiğim zamanlar; hiçbir zaman bir araya getiremediği gömleğin yakalarında iğreti duran ayran lekeli kravatları zorunluluktan taktığımız, sigaranın kokusu ciğerlerimize inmeden daha, platonik aşklarla kavrulurken ve baharın mutlaka bir kavgamızın olduğu ve bolca ders astığımız yıllara ait.
Bu akşam bir arkadaşımın zor bir durumunu duydum. Zorluk da göreceli bir kavram fakat huzursuzlandım, kendime kızdım. Arkadaşıma arkadaşım diyemiyeceğimi arkadaşlarımı hatırladığımda anladım, sonra tekrar üzüldüm, kendime kızdım.
Düşününce anladımki arkadaşlık denen şey güzelliklerin çoğu zaman da acının paylaşılmasından doğuyor.
Ben uzun zamandır; herhangi bir arkadaşımın manitası yüzünden bi kavgaya girişmedim,
uzun zamandır; sınavda kağıt değiştirirken yakalanıp idareye gönderilmedim hatta dersten kalmadım,
uzun zamandır; şimdilerde gözümüzde küçülen ama o zamanlar dünyanın en büyük problemiymiş gibi gelen problemlerle yüzleşirken hayatın ilk acılarını yaşarken yani arkadaşımın yanında olamadım.
Uzar gider bu örnekler.
Dostluk kesinlikle acıyı paylaşırken dahada güçleniyor.
Artık büyüdük ya, kendi ayaklarımız üstünde duruyoruz ya kendimize saçma sapan bir güven gelmiş. Hayat paylaşmakdan ibaret çoğu zaman. Paylaştıkça da güzelleşiyor. Kendimize güvenimiz yan etkisi diyebiliriz bu paylaşamama durumuna.

İnsanlar birçok açıdan ikiye ayrılır ya bir ayrımda konuyla ilişkili ben yapayım.
İnsanlar; "hata yapanlar" ve "hata yaptığını kabul etmeden hata yapanlar" diye ikiye ayrılır. Ben hata yaptığını peşin peşin kabul eden, hatta bu hatalarıyla barışık bir insanım. Hata yapmanın neresi güzel demeyin güzel çünkü; öğreniyorsun, tecrübe ediyorsun, birşeyler kaybederken çoğu zaman birşeyler kazanıyorsun hayata dair. Bu kazanımlarını da her zaman kedinde kullanmak zorunda da değilsin sevdiklerin için de bir kazanım olabilir bu kazanımlar.
Ben hata yaptığımda her ne yaparsam yapayım yanımda olacağını adım gibi bildiğim-inandığım arkadaşlarım olsun istiyorum.
Eminim benim kadar onlar da acıma ortak olmaktan mutluluk duyacaklardır.

Ben duyardım eminim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder