Sayfalar

4 Ocak 2009 Pazar

Kelebek etkisi



Bilinen ifadeleri kullanmak bazen anlatmak istediğiniz şeyleri sıradanlaştırabiliyor, ya da popüler olma ihtiyacından kaynaklanıyor gibi görünebilir. Bu durum çoğu zaman da doğru da olabilir. Bu tür durumlarda bahsetmek istenen konuyu farklı terimlerle ifade etmek daha mantıklı olabilir.




Başlangıç koşullarına hassas bağımlılık.




Hayatta her an bir başlangıç ve her an bir bitiştir aslında. Ben her anın bir başlangıç olduğunu düşünenlerdenim. İstediğim sonuca bir gün birden ulaşacağıma inanmıyorum ama yeterince inanırsam bir gün mutlaka herşeyi değiştirceğim bir başlangıç yapabileceğime inancım tam. Üstelik bu inancımın teorisi olduğunu da yeni öğreniyorum. Kelebek Etkisi, bir sistemin başlangıç verilerindeki ufak değişikliklerinin, büyük ve öngörülemez sonuçlar doğurabilmesine verilen isimmiş. Bu kuramı ilk olarak 1963 yılında meteorolog Edward N. Lorenz adlı bir bilim insanı, bilgisayarında hava durumlarıyla ilgili hesaplar yaparken bulmuş. Edward N. Lorenz, ilk hesaplamasında 0,506127 sayısını başlangıç verisi olarak kullanmış; ikinci hesaplamada ise, ondalıksayı temsillerindeki (binler basamağı sonrasındaki değerleri) çıkararak 0,506 sayısını kullanmıştır. İki sayı arasında sadece-ve-sadece yaklaşık 1/1000 (binde bir), yâni bir kelebeğin kanat çırpmasının yarattığı rüzgârla eşdeğerde fark olmasına rağmen, süreç içindeki ikinci hesabın, birinci hesaba karşın çok daha farklı neticeler verdiğini bulmuş. İnanılmaz değil mi.


Hayatta belli sonuçlara sadece belli sebeplerle varılabileceğine inanan sabit fikirli insanlara inat kendi hayatımızda yapcağımız kücücük bir değişikliğin dünyayı değiştireceğine inanıyorum.


Ve böyle düşünen insanlar arıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder