Sayfalar

28 Temmuz 2009 Salı

15 Ocak 2001 Pazartesi

Sınırlarla ilgili başka bir yazı. Biraz komik ama komik de olsa bu benmişim.

Sınırlarını zorluyorum hayatın. Her gün biraz daha fazla, her gün biraz daha derinden yaşıyorum hayatı. Hızla öğreniyorum, hızla gelişiyorum.

Dün akşam farkına vardım. Ben yaklaşık iki aydır televizyon izlemiyormuşum. Bulduğum her anı, beş dakka bile olsa değerlendiriyorum, okuyorum yada aklıma gelen bir fikri geliştiriyorum.

Yeni tanıştığım bir iş arkadaşım, gecenin bir yarısında bana şöyle söyledi: "hayatta karşıma çoğu zaman iki yol çıkar: kolay olan ve zor olan. Ben hep zor olanı seçerim." Bu sözü beğendim.

Rahat olan, kolay olan yatmak sen kalkmayı seçmelisin Murat.
Kolay olan eğlenmek sen çalışmayı seçmelisin.
Kolay olan susmak sen konuşmayı seçmelisin, haykırmalısın.
Sen rahat uyuyamazsın, hayalleri olan insanlar rahat uyuyamazlar.
Sen kesin inançlılardansın.
Doğru bildiğin şeyin peşinden koş.
Onları gerçekleştir ki gerçek olsunlar.

İlginç bir tipmişim.
Şimdi kendime bakıyorumda bu yazıyı kaleme alsam daha farklı yazacağım klesin fakat hissettiğim duygular benzer.
Karşıma çıkan iki yoldan halen daha zor olanı seçiyorum.
Eğlenme konusunda kendime biraz daha cömertim.
Konuşma konusunda kendimi baya geliştirdiğimi düşünüyorum,
Halen daha rahat uyuyamıyorum. Arkadaşlarım bu duruma üzülüyorlar ama burdaki ifade aslında gerçeği anlatıyor. Hayallerim var...
Kesin inançlı olmaya çalışıyorum.
Doğru bildiğinin peşinden koşma konusunda da kendimi bayağı geliştiridim. Bu durumla bayağı bir yüzleştim.
Son olarak çok özlü bir söz söylemişim :)
"Onları gerçekleştir ki gerçek olsunlar"
Tabiki hayal olarak kalmalarının bir anlamı yok, işin zor kısmı da gerçekleştirmek gibi duruyor çoğunlukça.
Ama ben işin zor kısmının hayal kurmak olduğunu düşünenlerdenim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder